“Gülüşün anayasal düzene başkaldırıdır

Bakışın tüm adalet sistemini revize eder

Ve sesin

Ülkemin yönetimini altüst eder

Ne olur

Uzat elini

Yoksa

Bir er kişi niyetine sela verilecek bu şiirde’’ dedi adam sevdiği kadına birkaç satır söylemek için aradığında. Ancak kadın sadece hoşça kal dedi.

Adam o an şakağına dayadığı relovler’ın harflerine bıraktı kendini:

‘“Ben seni öldüremem

Ben yaşayanların canını almakla mükellefim

Barut kokusu sızsa ciğerlerine

Parmakların dokunsa da tenime

Bedenimi sarsa da ellerin 

Buz gibiyim

Isınamam sana ben

Ne olur 

Bırak beni

Yoksa

Yüzyıllardır günahına girdiğim tüm insanlığın hıncını üzerinde denerim’’ yokluğunda dile geldi sanki! Ve tetiğe basmak için, son düşüncesini, son kalp atışını ve son gözyaşını hissetmek için kendine saniyenin onda biri kadar zaman verdi. Beklenen an geldi. Gecenin koynuna şu yazılanlar kaldı:

“Kabeyi yıkamayan ebreheden daha zalimsin

ancak buna rağmen dahi seviyorum seni…’’