İçimin çölleştiği doğrudur.
Özdemir Asaf'ın da dediği gibi susadıkça kendi çölüme koştuğum doğrudur.
Yalnız bir benle kalmış olmanın verdiği ıstırabı çektiğim doğrudur.
Olmaktan memnuniyet duymadığım yerde aynı yüzler ve aynı mekanlarla karşılaşmayı acı verici bulduğum doğrudur.
Her ne kadar müzmin ve kronik bir ıstırabın içine düşmüş olsam da buna çare olarak ne yapılabileceğine dair herhangi bir fikrimin olmadığı doğrudur.
Yaşlı olmak için fazla gencim, doğrudur.
Erken yaşlılıkta emeklilik hemen başlamayacak doğrudur.
Kendime hapsolduğum doğrudur.
Tıpkı bir eroinman gibi beni tüketen şeyin ne olduğunun farkında olduğum hâlde onu daha çok arzulayıp ondan uzaklaşamadığım doğrudur.
Oidipus'un laneti gibi sanki bizzat kendi varlığımla cezalandırıldığım doğrudur.
Bu kadar doğrunun bir halta yaramadığı doğrudur.
Doğruların farkında olmanın bir şeyleri doğrultmadığı doğrudur.
Kendi varlığımda zamandan ve mekandan yani kendimden azade olmak isterdim. Kendime hapsolmak değil kendimi aşmak isterdim. Zavallıca olan şey ne biliyor musunuz?
Zavallı olduğumuzu fark edememek.
Peki acı olan ne biliyor musunuz?
Zavallı olduğumuzu fark etmek.