İçinde yaşadığım bu dünyada

Ölüm kıymetlerini bildirdi bana geçmişin

Anıların inceliği hangi yolu gösterirdi

Hatırlayamıyorum

Bu dünyadaki yol gösterenlere inanmalı mıydım

İyi manipüleler yaratmalıydım

Boyutlar birbirine dokunmazdı

Ama ölümümle iç içe geçebilirdi

Yoksa tek bir dünya ve hayvanlar mıydı

Sakın bunu deme bana

Bu umutsuzluğu verme ne olursun

Dedin bile, tüm cahiller söyledi bunu

Ya da kandıracak bir şeyi olmayanlar

Sevişmek, savaşmaktı gerçekten

Ama nasılı bile gözüme tütsü

(memleket bana küstü)

Sıradanlıklar silsilesi

Bu kimin silüeti

(hatalı anaların çığlığı da mı kaderdi)

Başka bir çizgi için bir ses yeterdi

Acımasızlık, kanımız

(her zaman onunla olmak istersin, muhtaçla)

Sonuçlar değişir, bütün sonuçlar sonunda çıkar karanlıkta karanlıktan

Anlamsız yolculuklar, yolu tıkayanlar

Derdin neydi derdimle oynadın

Kör kuyudan ip sarkıttın

O kadardı işte gökyüzü, o kadar dar, o kadar karanlık

Eğlencem olsa ya bu düş

Hayatımı alan bu düşüş

Zaten rock and roll

(büyüyüş)

Reddi erkağnım

Bölük pörçük mehtabım

İlgiliydi ilgiye

Canını yaktım

(bililiş)

Beni azdırdı

Canavar olmak istemezdim ben de

O kadar öyle

Altımdan geçtin

Hayvan ettin 

Kim, neyi, nasıl hak ettin

Sen yaktın, ben atladım

Bitsin isterken seni kandırmadım

Olacak olur, ellerle mahvolur

(kaçış)

Yapamadığım için mi aşağılamak zorundaydım

Bilmediğimi söylesem yardım dilesem

Yoluna girerdi

Hay kafamı sikeyim

Bu pişmanlığım bana bile yaramayacak

Geleceğim çöp olacak