Baktığımız pencereye göre birbirlerine çok benzer akımlar da olabilir, birbirinden çok farklı akımlar da olabilir. Mesela pragmatizme çıkarcılık mantığıyla bakarsak idealizmle hiçbir bağı olmadığını görürüz. Pragmatizm belli başlı etik değerlerin altında uygulanırsa idealizme katkısı dahi olabilir, ama bu etik değerler kime göre, neye göre etik? Bu durumun belli başlı yazılı bir kuralı yok, toplumdan topluma hatta mahalleden mahalleye göre değişir etik yapı. Bence bu idealizm ile pragmatizmi birbirine yakın tutan da uzak tutan da kişinin etik olarak baktığı penceredir. Etiğin dışında itkisel davranış biçimleri de bu akımlar arasındaki ilişkiyi şekillendirebilir. Aslında iki akımı da rasyonellikle bağdaştırabiliriz. Rasyonel felsefi zemin olarak pragmatizme daha yakın olsa da uzun vadede idealizmle de bağdaştırabiliriz. Kısaca benim bu konuda fikrim; pragmatizm çıkarcılığa dönüştürmeden kısa vadeli planlarda kullanılmalı, uzun vadeli planlarda da idealizm kullanılmalı.