İğreti gençliğim
Çepeçevreni sarmış sardunyalar senin
Arka bahçelerimde mahzun bekleyişin
Bittabi henüz gençtir senin tenin
Pişmanlık senin, keyif senin
Yaşıtlarına infial etmek senin
Henüz oturmamış meşrep senin
Yaşadıklarına bakıp serâp kesilmek senin
İğreti gençliğim
Dün gece
duygularımla kalkıştığın dansı izledim
Hayatımın en elzem noktalarında başlayan dans
Israrcı, yaramaz küçük bir çocuk misali
Büyümene izin vermiyor
çekiştiriyor parmaklarımdan
Dalgın bir çocuk oluyorum
Dansa devam ediyorum sarhoşum
Kaç kez biçare hale düşürdün beni
Ama ben bir annenin
bebeğiyle ilk karşılaştığında
Doğurduğu şefkatle
seni avucumun içine aldım
Küçüle küçüle sana benziyorum
Bir sualim var, duygularım, sana!
Salt bir danstan zevk alabilir misin?
Gözlerini kapattığında
Kendini tek sandığın raksın içinde
Hatıraların rayihası peşinden gelir
Geçmişin yanık izleri arasından
Eğer dediğimi başarırsan
rahatsız hissettirmeyecek
yalnız başına bırakılmanın
Bedenimdeki sevimsiz yükselişi
İğreti gençliğim
Duygularımla olan ehemmiyetli geçmişini seviyorum
olgunlaşıyor hatıralarım...
Velhasıl neden örtersin hala
bir kenara fırlatılmanın
acımasız yüzeyini?
Sırf inanmak için
şiirden çıkma kadınlara
Sevgi tarafın inatla
iyi niyetli kalacaksa
ufala ufala eriyeceksin
ufaklık diyecekler sana!
Duygularım, sizleri sevdim
Bütün heyecanlarımın letafeti sizden soruldu
Ve her yitirişimde sizleri
Korkuyla aramaktan yoruldum
Eskiden elle tutulur bir haliniz vardı
O denli keskin çizgilerle görürdüm sizi
Ama artık sizlere ulaşabilmemin tek yolunun
bu mısralardan geçtiğini biliyorum
Tarih oluyor duygusal kadın!
Bir destan gibi dilden dile yükseliyorum!
"Bir aşk kadını bu dünyada
-duygularıyla- mutlak barış içindeymiş
Bu aşk kadını yaşamında
neden bu kadar acizmiş?"