Tatlı bir ıhlamur ağacı kokusu sarmış dünyayı. Yuvalarından ürkekçe ayrılan serçeler, saksağan yavruları, birkaç arsız martı çoktan karışmış sabahın serinliğine. Yeryüzüne yüzlerce yıllık ezgilerini bahşedip bir parça karın tokluğuna uçuşuyorlar oradan oraya. İnsanoğlunun az, egzoz dumanının nispeten düşük, ağaçların, rüzgârın, kedilerin ve köpeklerin özgür, güneşin neşesinin yerinde olduğu bir ilkyaz sabahı.


İnsanları toplayıp fabrikalara, yüksek plazalara taşıyacak araçlar henüz yok ortalıkta. Perdeleri sımsıkı kapalı veya yarı aralanmış evlerin içi ise bambaşka. Ne dışarıdaki temiz sabahın farkında ne de böyle sabahların olabileceğinin bilincinde içeridekilerin pek çoğu. Otomatikleşmiş bir hayatı her gün olduğu gibi yaşamanın telaşındalar.


Bazen tek bir yolda takılır kalır insan. Başka bir yol, başka bir ömür olasılığına akıl erdiremez. Öğrendikleri, ebeveynleri, geçmişi, toplum baskısı seçeneklerini gitgide daraltır. Etraf uçsuz bucaksız bir açıklıkta olsa bile yanı başından akıp giden bir akarsuyu, o akarsuyun açtığı başka yolları göremez. Gözünü topraktan ayırmadan sonunda ne olduğunu bilmediği bir yolun akışına bırakır kendini. Ve bir yerde yorulur, bir soluklanmak ister. Durduğu ve etrafı biraz olsun dinlediği anda şaşkına uğrar. Daha önce neredeyse görmediği kır çiçeklerini, ağaçları, kuşları fark ediverir. Ciğerine, yüreğine, gözlerine dolan dünya nefessiz bırakır. Nerede olduğunu, ne yaptığını, amacının ne olduğunu sorgulamaya başlar. Ve esas bekleneni fazla zaman kaybetmeden yapar, döner ve ardına bakar. Onlarca yıl geçmiştir, onlarca yılla birlikte onlarca dünya hali, yeryüzü güzelliği. Kendine olan kırgınlığı ile önündeki kalan yola diker gözlerini. Ardında kalandan pek azı vardır artık önünde. Burası artık bir karar noktasıdır. Ya sağa, sola sapacak, bambaşka yollarla sonu uzatacak, etrafındaki güzelliklerin tadına vararak yaşamaya başlayacak ya da yıllardır ayrılmadığı aynı rotayı takip edecek ve kısa süre sonra da yolun bitişine varacak.


Hayatın bir seçimler silsilesi olduğunu ve ne seçtiysek onu yaşadığımızı unutmadan devam.