Renklerin tadına bakarak korkumu yendim ben. Ben hep böyle yapardım. Önce bakar, sonra hissetmek için kanırtırdım. Kadınlığı elime fırçayı aldığımda hissettim ben... En güzel hazdı. Koşulsuz bir bağ kurduğun yerde ve anda… Tanrı'nın en güzel hediyesiydi bu his... Hayalse bu palet, tüm yaşanmışlığıyla… Ensor'un maskeleri, Pollock'un lekeleri ve Tanrı'nın heykelleriyle oluştu. Ben burada bu sıkışmışlık içinde ölebilirim. Bulamazsanız şayet bir gün, burdayım ben… Tinerin kokusunu, sigaranın dumanını, siyaha bulanmış ayak izlerini ve yere düşmüş çaputları takip edin… Fazla uzaklaşmış olamam çünkü bilirim. Daha ben o ruju dudağıma sürüp iz bırakacağım yaralara…