İşte bu kadar sarıydı caddeler
İşte bu kadar silah
Caddelerin tarihten alınacak bir canı olduğunu düşünüyorum
Ve bir o kadar durgun sokaklar
Felsefeden anlamayacak kadar yorgunum
Benimle yürü zamanda
Tüm esnaf aynı yerinde dursa da
Yüzünde aynı tebessümle geçmeyecek yanımızdan ay
Tutunduğun pusuya
Tutunduğun faya mahkumsan yönü bilirsin
Cebimde bozuk bir pusula
Ellerime bak ki çocukluğuma yaklaşıyoruz
Daha ilk anındayız depremin
Şu saksının dibinde saklı zambak
Dişimle sıkıştırdığım pil
Bir sokakta öpüşürken yakalanırsak
Dinimizde caddelerin tadı birikir
Hemen sağda yediğim ilk dayak
İleride okula başlıyorum
Yok bu o değil
Bir önceki sokakta doğmuştum
Bazı çocuklar yollara verilir
Bir kapakla oynanan oyun
Ancak öksürmek fiiliyle bitirilebilir
İşte böyle sarıydı caddeler
İşte böyle teneke
Bereketidir bıçak
Kilit düşünür şunu; sustalı çekilince
Bir çelikle dolacak mı boşluk
Mesela baban ölmese
Annen doğmayı unutmuş
Bak bu da ihtimaller sokağı
Kentin böğründe bunaklar oturur
Emekli albay, kıdemli yüzbaşı
Siciline içlenmiş kaldırımlar
Kanlı postal kapı önünde
Sicilinde birden fazla ölüden kartpostal
Birden fazla onur
Altı vites bisikletiyle,
Devlet katline farklı bir yorum var
Ellerimi bırakma Ekber
Orduya kaydolurum
Bana bir yol göster
Puşta boyun eğdiğimden mi bilmem
Sana poster astığım caddeyi gezdirmiyorum
Vedat duygun
2021-09-21T12:18:29+03:00Reyhan ve Dilara desteğiniz için çok teşekkür ederim :)
Reyhan Polat
2021-09-18T23:59:16+03:00Öyle heyecanlandım ki, okurken şiir olduğunu doruklarda hissettirdi. Bu güzel şiiri saklamaya gidiyorum, ellerine sağlık Vedat. Çok çok iyiydi. :)
Gül Kurusu
2021-09-18T23:03:18+03:00Valla usta diyecek söz bulamıyorum. Danilo şefin tabiri ile bravi. 🍀