7 Eylül Çarşamba 2022 04.37
Yeryüzüne daha sarılmadan ışık,
Ve ayyaşlar naralarını sergilerken,
"Nöbet değişimine son saatler" ümidine sarılmışken bir doktor,
Henüz uyanmamışken çocuklar,
Anneler yorgun değilken ve babalar da düşünmüyorken,
Harıl harıl ders çalışırken gencin biri,
Kimisi ibadet ederken,
Kimisi dans edip sevişirken,
Soğuk sigarasının iç ürperten dumanını seyrederken başkası,
Diğeri dışarıdan gelen sesleri dinleyip uyumaya çalışırken,
Ulumaya yemin etmiş köpeklerin acı çektiğini sanan, dilden anlamazken kedisever,
Caddelerde geçmezken araçlar,
Çevre yolunun karanlığı daha da keskinken,
Duydum...
Bir motor sesi ve duraksama.
Hava esiyordu diye kapatmaya çalıştığım pencere,
Seyir terasım olma yolundayken,
Gördüm...
Bir çocuk ve etrafında tonlarca kağıt,
Ve bir adam belli ki motoru kullanan.
Ekmeğini, emeğine katık,
Hayallerine cellat ederken,
Binbir renkli düşüncenin arasındayken kalbi,
Siyah beyaz eski ve tozlu işindeydi.
Saat henüz dünyanın uyanmadığı vakitteydi.
Uyandığında gök ve aydınken yüzler,
Çalışma saatlerini tartışırken eylemciler,
Esnaf bağırıp müşteriler dikkat kesilirken,
Ayda yılda bir kahvaltıya toplanmışken tüm aile,
Sokakların başını tepelerken araçlar, çocuklar ve köpekler,
Gün sonuna gelirken dünya ve evren,
Biliyordum...
Motoru kullanan uyanacaktı geceye devrederken.
Gökyüzü susacaktı.
Şehrinin en büyük camiisinin inşaatını korurken bekçiler,
Fenerleriyle karanlığı soyarken,
Köpekler yine uzak iletişimdeyken birbirleriyle,
Biliyordum gezecekti adam.
Ekmeğini geceye, emeğini kağıda aktaracaktı,
Saat bir elin parmak sayısına yakınken,
Uykuya geç kalışıma şaşmayıp sımsıkı kapatacaktım penceremi,
Saat sabah dört elli iki.