İki adam tuttu kollarımdan

İki adam benim canıma göz dikmiş

Gözlerimden rengi dudaklarımdan şiiri çekmiş

Uzayıp giden yolları arşınlatmış bana

Tanrının huzurundan defetmiş

İki adam yalnızca iki

Elleri sert bakışları kara saçları kirli


Bilinmezleri sırtıma yüklediler ilk

İlkin aldı götürdü kader

Beni iki adamla cezalandırdı

Bu adamlar vefasız 

Bu adamlar can alır nefes alır gibi 

Ben gökyüzüne bakmam pek gerekmezse şayet

Onlar hiç bakmaz gerekse bile nihayet

Bu adamlar kendi arasında senli benli

Bana acımasız ve hep kinli


Vakit mi yoksa vakitler mi geçti

Meryem'in oğlu kaç yaşında şimdi

Ben kendi payıma düşen kederi bilirim

Ben uçsam ne kadar uçabilirim

Benim mağrur bakışlarım vardır çağırır olmadık zamanları

Keşke bir felaket alsa götürse İsa'nın haini bu adamları

Bu adamlar yemek vakti neredeydi

Bu adamlar bir akşam yemeğine zamansız geldi


Doğan ölecek diye bilirim 

Selam olsun ölümün sahibi sana selam

İki adam verdin bana kanıma susamış

Velakin bunlar Musa’ya da inanmamış

Bu adamlar lanet 

Bu adamlar öldürür taze açmış çiçekleri

Çölün pusu

Dağdağaların yüzlere büründüğü

Kala kala bana kaldı

Bu adamlar usulca yaklaştı ve vakit geldi 

Biri bana sözleri söyledi

Diğeri kıyafetlerimi kirletti

İki lanet adam yalnızca iki

Gözleri benim canıma dikili