seni öldürmek için savaşmıyorum asker
çocuklarım yaşasın diye savaşıyorum
ve bazen haince düşünüyorum
ne olur sanki
ikimiz de bıraksak silahları
sen kendi yurduna
ben evime dönsem
dünya ikimize yetmez mi asker
bize vur emri verenler
rahat yataklarında kaygısız uykulardayken
kan revan içinde
geberene dek cephede vuruşmak mı kader
toprak için niye ölüyoruz
karımız neden ağlıyor toprak için
bayraklarımız farklı renklerde diye
birbirimizin kurşunuyla can verdiğimizde
bedenlerimiz aynı çaresizlikle
yere yığılmayacak mı
aynı yaşı dökmeyecek mi sevdiceğin
benim bahtsız anam ile
seni sokakta öldürsem katil
burada
cephede öldürsem
kahraman mı olacağım
ben de anlamıyorum
neden düşman olduğumuzu
ama efendilerim öyle söylediler
sen soysuzmuşsun
barbarmışsın
ırkıma köle olmaya doğmuşsun
ve leşini çiğneyip geçmekmiş cesaret
hadi oradan
ne zaman korkaklık oldu yaşamak
ve sen nasıl inandın bu yalana
aynılarını benim generalim de söyledi
ama ben inanmadım
zira gözlerine bakıyorum
aynı bizimkiler gibi
yaşam dolu
ışıl ışıl
ya da eskiden öylelermiş
yaraların var aynı bizimki gibi
karını özlüyorsun
çocuklarını
ben de özlüyorum
ikimiz de mektup bekliyoruz mesela
ikimizin de arkadaşları
yanı başımızda can veriyor
cesetleri çiğneniyor
aynı rüyaları gördüğümüzü de biliyorum
konuşuyorsun anlamıyorum
ama ağlıyorsun anlıyorum
bu bizim savaşımız değil asker
görmüyor musun
bu bizim savaşımız değil
canımız bu yaman dünyada
etmiyor bir silah vergisi
ya ne yapayım yabancı
bu toprak vadedilmiş bana
öyle söyledi komutanım
hem geri dönmek olmaz ki şimdi
annem yeğler kaçak oğluna
onurlu bir cesedi
ben diyorum ki asker
ya barışalım
ya da bizi birbirimize düşürenlere karşı
omuz omuza savaşalım
zira seni bilmem
ama beni yordu bu kavga gürültü
bu ölüm
bu bombalar
bu cesetler
bu vahşi görüntü
varsın hain olalım asker
yaşamak bizim de hakkımız değil mi
silahını bırak
elini ver
üzgünüm yabancı
generalim senden iyi biliyor olmalı
şimdi sen kendi toprağında
dizlerin üstünde
ediyorsun son duanı
fakat daha korkuncu
ben yaşamaya devam edeceğim
üstelik fark etmeyeceğim
ellerimdeki masum kanını
Aziz Fener
2021-04-13T12:13:54+03:00“Ve alnından dudaklarına kan akar yavaşça dizleri üzerinde askerin, yavaşça yığılır toprağa gözlerinde yarım kalmış hasret.”
nisa
2021-03-03T21:56:03+03:00vay be...
konunuz ve kaleminiz o kadar güçlü ki, kalpte sızı bırakıyor. emeğinize sağlık 🤍
Sena Türkmen
2021-03-02T19:54:57+03:00"yaşamak bizim de hakkımız değil mi
silahını bırak
elini ver"
Sesin gitgide tanıdıklaşıyor, seni okumayı çok seviyorum. Eline sağlık Adel...