Darmadağınık kafamın içi, altı üstü sekiz şeritli yol.
Gel bu otobanların ucu ol, tüm yollarıma sen dol.
Bendeki sen, sendeki senden, sana daha bol.
Aramızdaki mesafe çok değil, yalnızca iki kol.
Kara dünyama telaş, bu kez sözlerim kasılsın.
Kara bahtıma biraz yanaş, alnıma sen yazılsın
Bir şişenin içinde tüm mutsuzluklarım batsın!
Sen alkole karışan kanın, hayallerimle en zarif dansısın.
Bir sabah gel ve karanlık dünyama yalnızca sen doğ.
Yokluğunu, kalbimdeki sevgi okyanusunda boğ!
Doğduğumdan beri yaş, daha ne kadar ağlanır?
Bir insan, bir çift göze, daha ne kadar bağlanır?
Sen varsın, kalabalık içinde beni daldıran seste.
Gözlerimi kapattığım da önüme gelen resimde
Bir gün seni benden gasp edecekler bir buket çiçekle
Kimse bu çaresizliği bana izah edemez sözlerle.