Gecemin kırıklığı ve şehrimin çorak yazı
Bir ayna verdim, elini çektin ellerimden
Solgun yüzüm artık sormuyor nedenlerden ve sözlerinden
Kurgusuz çaremin bitmez yılgın çağrısı
Sorduğum yıldızlarının karanlık hırsızı
Koştum bir yakınlığının sığınmalarına küllerimden
Caydım bin kahırlı sahici bahanelerimden
Medeniyetimin ve sırlarımın sahralar boyu kuraklık tanrısı
Aklım almazken aldığım yüreği pençeleyen durmaz sızı
Kaldığım evlerde kaybolur ışık, beklentilerimden
Yüzyılı geçse ömrümün krallığının bahçesinde gördüklerimden
Değişmez de sahiplenir içimi, verdiğin yalnızlık yazgısı
Dikenli bahçemde kal, nedensiz dökülmez efsunlu yaprakları
Aldı sevginin ışığı gözlerimi, görüp geçirdiklerimden
Aynamı tutarken yüzüne, kaçma gördüklerinden
İki ruh uzak kalmaz bilir, evvelden tanır içleri sanrılayan çıkmazı