Puslu fotoğraflar ve ıslak zeminli vapurlar

Yaşadığımı hissettiren mekanlar ve yaşayan mekanlar

Semtlerin şarkıları ve şarkıların semtleri

Gerçek sözler ve söylenmemiş sözler

Kitaplardaki hayatlar ve hayatımdaki kitaplar

Yüzümdeki duygular ve duygulardaki yüzler

Gerçek hayaller ve hayal olan gerçekler

İç çeken martılar ve evini özleyen çocuklar

Kalabalıkla barışmak ve kalabalıktan kaçış

Yanlış olan doğrular ve doğru yapılan yanlışlar

Görebildiğim kadar uzak ve uzaktan görebildiğim

Yaşayan insanlar ve insanca yaşayanlar

Hatırlatanlar ve alıkoyanlar

Hatırlayanlar ve anlamayanlar

Gerçek hayat hikayeleri ve hikayelerin arka yüzleri

İstanbul’un ruhlara kattığı ve İstanbul’un insanlardan çaldığı

Siyah beyaz filmimin son karesi ve sevdiğim filmin ilk sahnesi

Sıradan bir yok oluş ve yok oluşumun hakikiliği

Var olanın yok olduğu ve yok olanın var olduğu

İnce çizgiler ve ayırdığı ince insanlar

Kışın çıkan güneş ve yazın yağan yağmur

Islanan çantam ve yırtılan kitaplarım

Geç kalan düşlerim ve düşlerime geç kalanlar

Kaçırdığım otobüs ve yakaladığım nimetler

Aklımdan geçenler ve hiç geçmeyen minibüsler

Altıncı hissim ve bilmem kaçıncı kayboluşum

Boynumda kendi ördüğüm atkım ve eşlik eden günahlarım

Kapanmayan kapı ve kapıyı açan el

Aynada gördüğüm ben ve bende gördüğüm kördüğüm

Çözülür mü bilmem