Eser kalmadı gece karanlığından 

Hükmü geçmeyen zifiriler gibi 

İkimizli geceyi anımsatan cümleler dökülür dudaklarından 

Dudaklarını, dudaklarımla ört hadi...

Gel ve sıkıca tut ellerimi 

Güneş görevi görürken gözlerin ve masadaki şamdan 

Bir devrimin ayak sesleri duyulur odamdan 

Yeni bir ütopya oluşturur gerdanın 

Ah ile şehvet ile 

Ve birden birkaç mısra süzülür örtülü dudaklarımdan 

Şimdi ihtiyacımız olan tek şey 

Açıldığımız bu derya denizde 

Elimi kalbine  koyarak edeceğim bir yemin 

Ve işini layığıyla yapan gözü kara bir kaptan 

İkimizli gecede yanaştığımız o ıssız limanda 

Belki birer mısra çalarız Turgut Uyar'dan 

Ve ikimiz birden düşünebiliriz


Buraların fatihi kim? 

Kim sahibi bu kurumuş çiçeklerin 

Ruhuna dokunabilsem tekrar yeşerir

Eminim 

Şimdi başımda sensiz düşündüğüm ilk düşüncenin korkunç yankısı 

Ben burayı fatihinden geri alabilir miyim 

Elimi koyup yemin ettiğim yeri  

Son savaşın kan izleri 

Ve gözyaşının o ağır nemi 

Kurumamışken henüz 

Tekrar fethedebilir miyim?


Söylesene 


Buraların fatihi kim?