bir midye yutabilir güneşten kopardığı sedeften bir huzmeyi,

ağırlaştırabilir hazmını yadındaki bin yazla

sonra dışkılayabilir onu yağmurun demire biçemiyle, kabuklarına, bir tortu yosun biçiminde

ihtiyarlık bin yazın andacıdır midyelere 

ve kum mezarına almaz hiç midyeleri

çünkü her denizin her köşesine vurur hep güneş ve yutulacak bir sedef açılar tamlandığında vardır hep 

ama bir istiridye açılana değin kanar eller

ve bir inciye dokunmak ölümsüzlüğe bir hamle değil, doğanın ölümsüzlük hamlesini alt etmeye bir oyundur ki popoya ilk şaplak oyunu açan sensördür hep

doğadır başlayan

ölümsüzlüktür ilk hamlesi 

karşıki yeni oyun açar

ilkten sonraki ilk hamledir bu, ikinci hamledir bu, her bakımdan son hamledir

ve ucuz bir misinada konuşlamak bir düzine kardeşi,

bin yıllık özlemi bir düzinecene ağırlaştırmak, zenginin hint yakasına sarkan bir gerdanlık dizmeye hamledir, ilkten sonraki ilk hamledir bu ve son hamledir; ve hasat kanla başlar hep, ikinci hamle ve açılan son oyun kanla başlar hep

ve bir inci sedeften bir huzme değildir çünkü içindedir istiridyenin ve güneşe kapı yok orada yuvasından koptuğunda anlar özlemi sonra ihtiyarlamaz hiç 

yalnızca ellere andaçtır; ve gerdanlara: katliamın andacı

andaç kanar, hep