hoş geldin

ben de tam gebermek diyordum

sanırım bu yüzden onlar da tam kalkıyordu

belki bu eşiğin ötekisinde ölüm yoktur

umut güzel şey, seninle

boş ver

zaten bu sıralar dolunun da içini boşaltıyorlar

bak şurada lacivert cübbe var

umarım o babam değildir

oturmayacaksak benimle vals eder misin

belki ayak uçlarımızda biriken kanın azameti,

bize yaşamın da en az ölüm kadar kaçınılmaz olduğunu hatırlatır

dur

bana biraz daha kendini anlat

bu aralar anımsamak istiyorum

neydi delicesine yaşam isteği uyandıran

ihtiraslı geceleri pişmanlığın boyunduruğundan kotaran

ay'ı da günleştiren,

beni de kemikten fazlasına devşiren

sahi, neydi o

seninle alakası olduğunu düşünüyorum

böyle havaların

bulutlu desen değil hani,

derbeder desen yetersiz

ismiyle namüsemma muktedirlerin inadına

fıçılardan boşanırcasına japon birası ısmarlarsam,

gitmezsin sandım

gittiğin yerde benden beter olmayan ne buldun?

burada ikimizi saymazsan hiç kadar kalabalık var

bırak dır dır etsinler

vals edelim

dans ritimlerinde de bir şeyler sırıtıyor

şöyle şuralarına doğru karlar pusuyor

güzel güzel güzelleşiyoruz işte,

fena mı?

seninle alakası olduğunu savunuyorum

şifalı küllerini korneama doğru savur

grinin alacalığına hapsolmuş mavilik,

maviyle de kan bağımı akıtıyorum

irdelemediğini mi iddia edeceksin?

kalbim yarılıyor,

ve sen,

içine düşüyorsun

n'apıyorsun?

boş zamanlarımda, parayla bozuyorum

huzur v zamanı

seziyorum,

seninle giriftkeş bir durum