Vapur iskeleleri toz duman

Ihlamur ağaçlarından, kardan ve bacadan

Su tulumbalarına asılan eller kanadı

Çamurun kalbi hızla attığından

Aklın muhafazası

Ve kötü kokusuyla boş lafın

Gün ortası sakinliğine

Durgun suya atılan taş gibi rastgele

Düştüler, dudak arası küfürler vardı


Gemler atların ağzına yakışır

Dökülüverse öfkem

Ahlaklı bir pastanın üzerine

Odamda sabıkalı kabus

Polenlerini saçar

Pastoral bir alerji uyanır yastığımdan


Mektuplar aktı elektrik kablolarından

Köprüler kıtaların birbirine

Barış elidir uzattığı

Bazen de asma boynuzları, ihanetin

Beyaz kendi gözyaşıyla örtündü

Bir parça da yer ayırdı siyah için

Mendilinde imdat sesleri

Yüzünde gözün aydınlar

Ve saat gibi vuran günaydınlar

Ne korkacaktı bu sefer de

İyi gidebilirdi yaşam

Avucunda ikindi rahatlığı