Belki birkaç coğrafi iklimde karşılaşır düşlerimiz
Belki ağaçların düşen yapraklarında raks ederiz
Ya da belki rüzgarı peşine takan birkaç leylek ile
Sıcak olan yerlere sevdamızı göç ederiz
Umutların sonsuzluğu olan bu dünyadayız seninle
Ellerim ellerine değince zaman duruyor
Çaresiz iklimler düşüyor ülkemin yedi bölgesine
Akdenizde makiler soluyor
Karadenizde balıkların gözyaşları denizi yükseltiyor
Unutulmayan anılarımla kaldım tekrar bu şehirde
İklimi öyle sıcak, öyle soğuk ve öyle derin ki
Toprağımda kök filizlenirken yapraklarım kıraç halde
Unutmayı erdemleştiren acıların her birinde
Kalbinden düşen camların üstünde yürüyen sevdalıları gördüm
Mazisi bir sarmaşık gibi dolamış tüm bedenini
En derin sokaklarda en ağır yağmurları gördüm
Yapay göl birikintisi oluşturan gözleri gördüm
Sevda denilen çaresizliğin sonunda hüzün var
Herkes hüzne koşar adımla giderken
Ben sevdaların köşesinden uçuruma düştüm
Şimdi bir nefeste seninle ilk gittiğimiz semt kafesini düşlüyorum
Senin beni bırakmandan altı ay sonra yıktılar orayı
Belki toprağı değer kazanır diye bir kuyumcu açtılar oraya
Şimdi buralar eskisi kadar boş değil
Gerçekliğe adanmış ruhların dört duvarı kaplar semti
Ya da belki bilemiyorum bu şehrin adetini
Yedi bölgeli ülkemde en derin coğrafi iklimler burada yaşanır
Hüzün, aşk, aldanış hepsi bir masal gibi geçer burnumdan
Nerede bir parçalanmış kalp görsem koşar adımlarla
Yıkılan semt kafesine gidiyorum eskiden eser yok
Sen geçmişsin gibi ellerim buz tutuyor
Bu kadar güneş inmişken şehrime ellerim buz tutuyor
Yapraklarımda kıraçlar birikiyor
Dallarım kuruyor ben olamıyorum
Her şarkının bitişi gibi hüzün doluyorum
Ben uzak iklimlerde düşlediğim hayalinle
Ülkemin yedi coğrafi bölgesinin her birisinde
Senin hayalinle yaşadığın şehirden uzağa koşuyorum
Anılar hatırlandıkça güzel kalıyor oysa
Tekrar aynı anıları yaşamaktan korkuyorum
Sen olma istiyorum yanımda sen olma
Yeni bir sevdaya insin yelkenlerim
Yeni bir anı defterim olsun istiyorum
Ben senin anı defterini soğuk bir kasımda yaktım