Hususum yaşanmışlık oluyor sanki,

sanki layecüzdür yaşamak bana.

cüzdanlarımdan cüzzam dökülüyor

hülasa, hülyalar görüyorum.

sanırım

arafı yaşıyorum,

üstüme sürüyor yanılgımın merhemini elem.

yazım yanlışıyım imlalara,

başına gelen en güzel şey a'nın, şapkası sanırım.

alıp başımı gideceğim dediğim yer,

evvela içim.

ne yönde kaldı o sessiz vaveylalarım,

renksiz leylaklarım,

içimdeki çocuğu götüren leyleklerim

ne yöndeler Rabb'im?

bi' vacibe sırtımı dönmüş gibiyim,

farz için.

veralarım oldu, yalnızlığım bunun için.

diyorum ya gideceğim senden, içim.

acımdan sabahlar sızlıyor olarak geçiyorum

gecelerden

ve gecelerde bi'Eylül yalnızlığım.

demiş miydim,

"eş zamanlı öleceğim içim ile" diye

hakeza bunu okumuştum kitaplardan.

şehir merkezinde intihar ve iltihap var

şehir, iç cebimde naperva.

şehirden ziyadeyim

ve bende, hala havf ve reca.

ama

evvela ölüyorum.

Ah!

ellerimin tuttuğu rahleler ellerimden uzaklar hâlâ.

ellerim de benden.

ilahim; ölüyorum.