Bir kör, karanlıkta çıkmış bir yola

Bir kör karanlık ki heryer zifiri

Ne işin var bu karanlıkta diye seslenmiş birisi

Bilmeden, onun karanlıktan gayrısını…

Bilmeden, onun aydınlığı bilmediğini

Ve yüreğim kapkaranlıkta çıkmış bir yola

Bir yol ki ondan başka her şey zemheri

Ne işin var bu karanlıkta diye seslenmiş sevgili

Bilmeden, başka bir yol…

Bilmeden ondan gayrısını sevemediğimi

Cevap vermemişim susmuşum


Benim hayatımda doğmayan bir gün olmadı hiç

Ve batıp gitmeyen…

İşte bundan çok korkarım

Halbuki mis gibi kokan çiçekleri de görmüştüm solup gidenlerini de

İhtiyarlayarak tükenmemekte direnen aşkları da görmüştüm hiç büyüyemeden ölüp giden fukara sevgileri de

Kim bilir kimlerin basmaya kıyamadığı toprakları zapt etmişim istemeden 

Ve kim bilir kimler sevişmiş benim hayallerimle kıymetini bilmeden

Dert etmemişim susmuşum


Yüreğine uzanan ellerimin

Dudaklarından öteye geçmesi mümkün olamadı hiçbir zaman

Sana her yönelişimde,

Avucunu kapatıp işaret parmağını kaldırmışsın

Parmak ucunu burnunun altına dokundurmuşsun 

Bileklerin aşağıda o harfi ard arda ısrarla söylemişsin

Oracıkta minnettar bir hapsolmuşluğa teslim olmuşum

Tamam demişim kalayım burada

Baş parmağın ile işaret parmağın arasında

Sözlerin ve nefesin ile baş başa

Tamam demişim, kabullenmiş ve hayranlıkla susmuşum


Gördüklerim, düşündüklerimden çok daha az imiş

Sustuklarım ise konuştuklarımdan bi hayli fazla

Soracak olursan yaşadığım bu hayatta

Toplasam tüm eksiklerimi toplamda kaç eder?

Ah be taşın içinden bile doğmakta inat eden çiçek

Tabikide tam olarak sen eder 

Konuşmuşum içimde kendimle

Isırmışım dudaklarımı

Hesaplamışım da söyleyememiş susmuşum