I
.
Benim yüzüm bir bayram telâşıdır
Küller ve biraz da deniz artıklarıyla
.
Ben ki çocuklarla büyüdüm ve
(Bu yüzden uzundur ya biraz kollarım)
.
Bir denizde bir akşam gittim ölümü
Yosunlar rüzgârlar gözleriyle balıkların
.
Hâlâ saçlarıma takılmış bulurum
Bir balığın pullarını ve tuzu
.
Şimdi bir yolu yürüyoruz ya seninle
Birden üçüncü sınıf bir lokantadayız işte
.
Bir kadın senin ağzınla gülüyor ve
Ne mutlu ne mutsuz.
.
…………………… Nedir mi mutluluk diyorsun
Bir eylülü gitmek belki de böyle
(Eylül ki en kanayan aydır tarihte)
.
Ve birden o adam gösterisine başlıyor
Yırtılan sesiyle.
…………………… Sanki sarı beyaz kara
Sanki bütün ırklar birlikte bağırıyorlar
Ve sanki insanlığın hali.
.
…………………… Ve soruyorum kendi kendime
Lokantalar neden insanlığın haline benzer
.
Böyle bir dünyadayız işte yürüyoruz yürüyoruz
.
Ağzımdan diyordum daha çok ağzımdan öp beni
İnsan yaşarken bilmez yaşadığını.
.
II
.
Böyle çıktık sonra akşama akşam dediğimize
Bir denize bir denizin birdenbireliğine
.
Ben aklımdan ağaçlıklı ağaçlıksız yolları geçiyorum
Bir çocuğun yüzünde sanki bir öğle sonuyum
.
Tam neredeydi şimdi bir türlü çıkaramıyorum
Bir sokak unutmuş sokaklığını gidiyordu
.
Belki bir resimde yaşamaktan sıkılıp çıkmış geliyordu
Belki de Dul Bayan Suzan Adoni’nin ayininden dönüyordu
.
Diyordum herhalde bu ikisinden biri olmalı
Bir sokak da çünkü her zaman kendinde değildir
.
Susuyoruz ve
Sanki dergilerde kalmayı seçmiş şiirler gibiyiz
.
Hem gün gelir şiirler de eskir biliyorsun
Kalır ama bir yerlerde bir eylülün eylül olduğu
.
Ben ki dikkatli bir su gibi yaşadım
Seninle ve küllerle.
.
III
.
İlk kar Toroslara yağdı diyor bir ses
Yağmış gibi anafor gözlerine
.
Oturdum sonra gözlerini düşündüm gözlerini buldum orda
Bir deniz gibi uzandım içlerine
.
Çakıllardan en harlı ateşler yaktım bıraktım
Kaldım öylece uzun çayırında saçlarının
.
Dedim ki hatırla hatırlamaktır zaman
Bütün dillerde.
………………………… Yüzün de odur
Yüzün ki bir ormanın sayısız en sık yerinde
Bir akşamın akşam olduğudur bende
.
Hem bak tarih de kabarmış bir anıdır
Zaman da. Çarşı gül ağzında
.
Geçtik denizi öylece indik sonra geceye
Geçmiş gibi bir göğü bir baştan bir başa