kara bulutlar gökyüzünde

süzülür akşamın rüzgarları

eser uçsuz bucaksız gökyüzü

korur beni güneşten ve kendimden

sıkılmışım bu akşamların derdinden

içmişim şeytanın dumanını

ciğerlerime çekmişim bulutları

sönmüş şimdi gökyüzünün

tanrının yüzü olduğu saatler

bu ve diğer akşamlar

inerken kurtlar dağlardan

aşağıya ulur rüzgar

yıkar dağıtır evlerimizi

bütün bu fırtınalar

yasak ağacın meyvesi

yağdırır felaketlerini

insanlığın kaderine

yılan gülümser

çalıların arasından

havva çalarken ademi

tanrısının ellerinden