koma beni bu tenha bu kara bu suyu alınmış kalabalıklarda

bu ocağına incir ağacı bu fiyakası bozulmuş yaşamak.


yeryüzünün bütün günahları birikmiş ellerimde

tepeden tırnağa isyan ve zulümler sahibi ben

bütün elçilere isyan eden o nankör kavim

ilk günahı dişlerini kamaştıran ademin oğlu ben

sodom gomore bir vakit, nuh'un oğlu çoğu zaman

yusuf'un hain kardeşleri kuyuya terkeden seni

bütün günahları yeryüzünün bütün lanetlileri, ben.


düştüğümüzden beri cennetten iki yakasına dünyanın

iki yakamız gelmedi bir araya iki günahkar

buğdayı öğüttük evvel cinayet işledik sonra

kardeş kanı bulaştı ekmek kestiğimiz bıçağa

yazık, ne kurbanlar makbul şimdi

ne bir kuş yolumuzu açmaya hevesli.


tövbe kapısından geçtim bin küsür belki

çok kez özürlü yakarışlar, âzami bağışlar

ellerini öptüm yüzümü aldığında avuçlarına

bildim bağışlanmak nedir merhamet kime

ba's-ü ba'del mevt benim günahlarım içindi bildim

arındım arlandım altına sığındım yine rahmetin

peltek dilim örselenmiş kalbim bozulmuş tövbem

koma beni bu tenha bu kara bu suyu alınmış günahlarda.


bağışlamana muhtaç bu kara kalp, bu kara yüz, bu kanlı gece

dünya sızmış, cehennem düşmüş, üstü örtülmüş merhamet

semtine uğranmamış iyilik güzellik, yaşanmamış çocukluk

ne yana dönsem gözlerim kamaşır, sinsi bir ayartı cadde

parmak uçlarından saran, bedeni sarsan haz sinsi.