Derdim imgeleri ayağa kaldırmak değil. Pas tutsun elleri, gözleri kararsın. Umrumda değil dünyanın ahengi, gelişigüzel sözcükler nakaratlara sarılsın. Sarmaş dolaş dolansınlar mevzu her neyse ve yitip gitsinler suskunluğun ulaştığı yere. 


Anlat derdini dediğim herkesin dert olduğunu idrak ettiğim yaşlara geldim ve her biri bir limanda yalancı rüyaların neşesindeyken, geçip gittim sürgün kanyonlarından. O şarkı sessizliğin çınlı tınısı ve Karadeniz’in ihtişamlı hışırtısıydı derbeder akşamlarda. Söyleyen bendim, Dinleyen Rabbim. İmgeler ise çeyrek asırlık bir salın yama yapılmış ağlarında.