"Şimdi bu ellerimiz, inan bana ruhlarımızdan önce değdiler birbirlerine."


Neden diye sorma...

Çünkü içimde kocaman bir huzursuzluk var.

Toprağa karışacak olan sonu gelmiş et parçaları, aramızdaki duygunun temasını keser.

Yüzümde engelleyemediğim bir korku var.

Gökyüzü bugün, bilhassa bulutlu kesildi bana

Korkuyorum inan! Ellerimizin bir daha birbirine değemeyecek olmasının ihtimalinden bile...

Söz veremem demiştin.

Dünya yuvarlaktır ve yuvarlanmamak için ayağımızın kaymaması gerekir, olanaksız bir durum bu. Elveda etmek gereklilik arz ediyor.

Bir gün, boyutlar arasında hüzünlü ruhlar, hareket edecek birbirine.

İmkansızlığımız, ulaşılmazlığımız kadar etkili.


"İmkansızlık, zamanın çok ötesinde barınır."


Ulaşılmazlık, imkansızlığın bu kadar dibinde yetişirken, birbirine benzeyen ruhlar, karşılaşmamak üzere var olacaklar.

Ah! İnsanlığın bitmeyen umudu...

İnancınız, ruhlarımıza göz kulak olsun.

Hatta her defasında üzerimize doğsun.