Be hey diyor yapar bunu
Be hey atomu kendi aksına düşman eden fay
Yalnız deprem esnasında duvarı parlatan kum
Babam imkansız düşleri işaret parmağıyla sayarken
Allahın yerine suçu üstlenmeyi biliyordum
Şimdi
Parçalanmış parmak uçlarında yürüyor
Iskalanmış bir gazeteyle
Bu kadar yavaş ölerek kaçtığı şey
Bir iç deniz, bir iç organ
Fışkırmak abartılı
Bir sızarak kuruduğu yeri oyan nehir
Kaçtığı şey bu kadar yavaş ölerek
Belirdiği ilk yerde memleket olarak adlandırılan bir fikir
İçerde
Bıçağa eğilen bir anahtarcı gibi
Be hey diyor eskiden yapmazdım bunu
Yaramda gezdiriyorum ellerimi
Kimin vurduğunu tanımak için
Tenime yaklaştıkça beni açığa çıkaran tebeşir tozu
Yüzüme değmeyen zemin
Kurşun ve asfalt
Mazgallar ve beynim hatta
Be hey beklediğin belgeleri siktiğim diyor
İşte kimliğin, işte deniz
İşte tanıştın babanla