Bitmek bilmeyen zamandan hallice

Gençliğini çaldılar değil mi koşuşundaki

Temel her hece

Noktanın başı bağlı virgülle sığdıramazsın

Yadsıyı alsın her gecenin evvelinde

Baş aşağı kaysın ayaklarındaki prangalardan

Örtülü kalmış hırsın

Sabuna basıp kaymış bırak yağmur çamur yağsın

Yazsın önüne geleni geçeni gençliğine kıysın

Kızsın kendi kendine önceki hayatını kıskansın

Sen benim yirmi üçüncü yaşımsın

Metal kabzamı uyandıran son düzemi yazılsın

Aşina olmuşum gökyüzüne

Rüzgar bize çürük vişneyi çiğne, kavanozlayıp

Üretme bahane.. Gelen geçene köhne divane,

Değmesin rengime,

Keyfine düşkün virane,

Özün sözüne defterine

Dizelerinde hakikat aramak olur nafile..

Kasvetini aldıramaz kahrına çekmek bile

Yükü hayatın değil ellerinin o yükü

Kaldırabilmesi

Kuşların hâlâ ısrarla uçabilmesi

Yaprakların hâlâ ısrarla büyüyebilmesi

Güneşin hâlâ ısrarla batabilmesi

Kalemimin hâla aydınlığını kaybetmemiş olabilmesi gibi..