Günlerdir içimi kemiren şeyi kime nasıl anlatırım bilmiyorum. Her gece perdenin arasından süzülen terasın ışıklarıyla göz göze gelişimi kime nasıl anlatsam bilmiyorum. Üç köpeğin sesini kime nasıl anlatırdım? Arkada çalan sahte müzik sesini kime nasıl anlatırdım? Ne diyebilirdim, ya ne kadarını? Dilerim hayatımdaki tek sahtelik bundan ibaret olsun. Lakin biliyor musun? İnançsız dilekler zaten kabul olmazmış. Duvarda yüzüme sinir sinir bakan o resmi nasıl anlatırım ki şimdi, ya ne kadarını anlatabilirim? Her gün gülümseyen o insanı kime nasıl açıklarım bilmiyorum. Ya şu göğüs ağrısını kim bilebilir, kim hissedebilir benim kadarını? Kimse bilemez ki, kime nasıl anlatırım? Peki ya niye, ne kadarını? Belki bu yüzden kabul olmadı dileklerim, belki bunun lanetini taşıyorum düşlerimde. Lakin çok inandım ben. Çok inandım, neden bilmiyorum. Bu yolu da gördüm ben, belki o yüzdendir daha fazla inanmayışım. İsterdim bir kez olsun, dilerim bir kez olsun.