düşünsel formlar ve eylemler arasında insan denen canlı türevinin varlık alemindeki nosyonu nedir? çünkü bireysel çeper açısından insan denen yaşamsal serüvenine yaklaştığımızda teorik ve pratik bağlamda ne kadar kendilik vazifemizi gerçekleştiriyoruz? sınırları ötekinin ya da başkasının öngörüsüyle yaşamak insani hatta hayvani midir? çünkü insan kendisini ne kadar diğer varlıklardan üstün görse dahi ilk etapta daima hayvandır. zaten bu yüzden ''düşünen hayvan'' tanımı bu bağlamdan hareketle yapılmıştır. yani insan her şeyden önce hayvan olmalıdır. ancak bu şekilde tanımın yüklemi olan ''düşünen hayvan'' cümlesini gerçekleştirecektir. buradan hareketle tanımda bulunan yüklemi gerçekleştirdikten sonra sıfatı olan ''düşünen'' kısmına geçebilecektir. aksi takdirde bir adım ileriye dahi gidemez. peki ilerlemekten kasıt nedir? ilerlemek tekdüze midir? yani çizgisel midir? eğer öyle kabul edersek her insani gibi gözüken formu insan kabul etmemiz gerekecektir. ancak biliyoruz ki, herkes insan olamayacaktır. çünkü insanlık kimliği ağır bir yükümlülük içermektedir... bir nevi mahkum olduğunu kabul edip özgür olmak için çaba sarf etmeyi isteyecektir. peki kaçımız insan olmak için çaba sarf ediyoruz? çünkü her bir form kendiliğini kazanmak için ortak bir, yani paydaş bir biçimde etkileşime geçmektedir. oysa günümüzde kimse bu paydaşlığa önem vermeden yaşamaktadır. şimdi, o vakit insan nedir?