Bir Dünya;

Kitabın ilk bölümünde değerlere ulaşan 3 soru karşılıyor bizi; İnsanda ne var? İnsana ne verilmemiştir? İnsan ne ile yaşar? Soruların cevaplarına kolayca eriştiğimizi zannediyoruz okurken ancak diğer bölümlerde bu cevapların yoksunluğunda hayat hikayeleri çarpıyor yüzümüze. İki insan arasında kötülük sadece birinden mi çıkar? içindeki intikam hırsına yenik düşen biri her iki tarafın mağlup olacağı bir savaşı engelleyebilir mi? Kötülüğü yok etmek isterken içimizde büyütüyor olabilir miyiz? Yetmeyeceğini düşündüğümüz topraklar sonunda üç arşınlık bir toprağa denk gelebilir mi? Kendine yönelik bir amacı olmayan ruhlar huzura, inanca ve düşünmenin konforuna nasıl erişir? Çocukların mırıltısı büyüklerin gürültüsüne dönüştüğünde, çocuklar kendilerine yine bir alan bulup şarkılarını mırıldanmaya başlayacaklardır. Büyüklerin gürültüyü kesip şarkıya eşlik etmeyi öğrenmesi gerekmez mi?
Tolstoy bize bu soruların cevaplarını verirken heybemize kanaatkarlık, merhamet, sevgi, önyargılı olmama, inanç gibi değerler yüklüyor, iyiliğin sönmeyecek ışığını vadediyor.

Bir Söz;
Kıvılcımı söndürmeyen ateşi zapt edemez!