Böyle günlerde rüzgara bırakmak istiyorum ruhumu. İstiyorum ki estiği yöne doğru parçalayıp gökyüzüne katsın varlığımı ya da nehire dönüştürsün, denizle buluştuğum noktadan gürül gürül akayım inandığım derinliklere. Desinler ki çok açılma, aniden içine çeker. Dalgaları büyüktür, bu havalarda tehlikeli olur. Desinler de bir anlamım olsun. Bir parçaya uysun bir parçam.

Eski bir kameraya sığdırılmış birkaç aile fotoğrafı gibi, kaskatı durmaktan öyle ağrıdı ki bedenim. Bu rüzgarlar bahane. Olsaydı diyorum, mümkün olsaydı başka bir şekilde yaşamak. Sessizce, kimseye değmeden, kendi halinde yeşerip solan ağaçlar gibi. Önümüzdeki mevsime gün saysaydım da geçen yılların telaşıyla yıpranmasaydım. Sanırım ağaç olmayı öğrenebilirdim ama bunca kavga arasında nasıl insan olunur bilmiyorum.