Her sabâh, güneşin doğuşuyla bir çiçek açar içimde. Güneş batar, çiçek ölür.
Ama ben, yaşarım. Yüreğimi dağlayan o şarkıyı dinlerim, ağlarım. Bakarım göğe, maviye boyanırım. İçerim, rûhumu doyuran her manzarayı. Kaybolurum, adını bilmediğim sokaklarda. Yüzerim, boyumu aşan denizlerde. Üşürüm, soğuk bir söz çarpınca yüzüme. Yanarım, bir çift bakış saplanırsa gözlerime.
Hayât, bazen nasıl da bayat...
Lâkin her şeye, herkese rağmen yükseklerden kıvrılarak coşkuyla akan bir nehir!
İnsân da. Akıyor zamânda, zamânla.
Yaşıyor, t'aşarak. Tâzelenmeye muhtaç, hep.