İnsan... Kozmos, harikulade bir nizam içerisinde işlevini yerine getirmekteyken 'insan' denilen varlığın kural-nizam tanımaz uyumsuz yapısı...Evrende bilinen en mükemmel bir varlık olmakla beraber en ahmak ve en egoist ve de en aşağılık bir varlık haline gelebilen 'insan'...


İnanılır ki Tanrı ademoğluna kendi ruhundan üflemiştir.Her insanda bir Tanrı yaşar ki bundandır yere göğe sığamayışı...Bundan tebarüz eder egoist benliği...İşte bundan cereyan eder hadsiz hudutsuzluğu ve de bencilliği...

Lakin hiç düşünmez mi ki bir nefesine dahî hükmedemeyecek kadar acziyetini...Bir su damlasından halkedilişini...Ölüm gerçeğini tattıktan sonra çürümüş et ve kemik yığınına dönüşeceğini...


Ey insan! Nedir sendeki bu menfaat ilişkileri? Nedir bu samimiyetsizlik altında yatan sahte 'samimiyet' tezahürleri.Kendin olabilmen yani Adem olabilmen (adam olabilmen) bu kadar zor mu! Yaşatmak için yaşayabilmek ne kadar da ağırmış senin için...


Kapitalizmin kıskacında boğulmuş çırpınıp duruyorsun.İşte bu yüzden sahtesin, bu yüzden kendinden yani özünden uzak, maskeler altında tezahür eden sahte kişiliklerinle 'beşeri ilişkiler' kurmaktasın.İşte bu yüzdendir ki aradığın huzuru bulamayışın...Kimseye güven duyamayışın...Kalabalıklar arasında yalnız kalışın...Canını sıkan, kurmak istemediğin halde kurmak zorunda kaldığın sahte "arkadaşlık" ilişkilerin...Sonuç olarak dünyayı kendin için yaşanmaz bir hale getirişin...İnsan olmanın, insanlaşabilmenin gereği olan, benliğini teşekkül eden özünü malesef ki yitirişin!..


Son olarak şunu unutma ki kendi hakikatini bulman için tuvaldaki Aziz petrus gibi bedel ödemeyi ve adanmışlığı göze alman gerekir vesselam.