Uzağa bakan bir çift gözün perdesinde giden insanlar tanıdım. Gidiyorlardı ve gitmek oradaydı. Çıbanı çıkmış bir öteberinin kimi ve neyi kaldı sorularını sorması, hazır olmayan herhangi bir tutuşun ben de buradayım deyişi sadece artakalandan bir sestir. Bunun farkındalığı herhangi bir eyleme bakma açısıyla paraleldir. Eylemin 'gitmek' olması seçenek olarak sunulan 'kalmak' ile pek de alakası yoktur. Kişiye bürünen gitme eylemi unutma ile eş koşulduğunda asıl anlama varıyor, değer buluyor. Yokuş aşağı koşan iki ayakkabının kimse hesabını yapmaz, yürümekle karıştırılmaz. Duygunun karakter bulması tamamen bu eşlemeyle beslenir. Eylemin tekliği zıddındaki inisiyatifle çarpıştığı vakit varlığını sürdürür. Hissin devamlılığı, kambur bir düşünceye dinginlik verir ve içinde kambur olma düşüncesini hala besler. Unutmaya bir sayıklayış eklemek veya bütünde kuracağı anlam genişlemesini özneye yüklememek unutma eylemini kısırlaştıracaktır. Elde kalan, olağan hızıyla gelen devredilmiş his, yani tüm başa çıkma eylemleriyle ordadır ve seçim yapılmıştır. Seçim kişinin kendisi ve hayatın salt benliğiyle birlikteliğidir.
İnsandan Ceketler
Yayınlandı