Köylüleri niçin örgütlemeliyiz?

Çünkü direğidir onlar şehrin, kalın bilekleriyle

yaratmayı bilirler

kurak topraktan, çeltik tarlasından

Mahsülleriyle harlarlar insanlığımızı  

Bir garip konuşurlar lisanımızı

kirli ve gırtlaktan ve mahçup

ama bıçkındırlar

Keskindirler bıçkıları kadar

Sürekli bilenirler tırpanları gibi 

Tozlu bilinçlerinin altı hep biraz Celalidir 

Bir şeye inandım mı onu namusları gibi savunurlar

Saftırlar, pınarları, o pınarların başındaki gençleri kadar

İnanmaya ihtiyaç duyar ve bir hayli de kandırılırlar

Cahil kalmak istemez ama hep cahil bırakılırlar 


Köylüleri niçin örgütlemeliyiz? 

Çünkü nasırlı elleri birer isyan kitabesi olmaya pek müsaittir

Çoğu tüfek kullanmayı bilir 

Traktör ve remorkları tankları gibidir 

Kelle alacak kadar alçak yuva bozmayacak kadar yiğittir her biri 

Çetindirler, serttirler kışlık cevizleri gibi

Yaşken öşmeye müsait olurlar

Sertelmeden bir isyan filizi ekilebilir ruhlarına 

Korkabilirler cahil kalmaktan küllemeden korktukları kadar 

Serinleyebilirler kitaplarla bir öğlen sıcağında 

Bir gün canına tak edip 

Tarlalarını terk ederek yürüyebilirler iktidara 

Şehirliler ile birlikte 


Şehirlileri de örgütlemeli miyiz? 

Niçin örgütlemeyelim kardeşim? 

Onların parmakları birer makine gibidir 

Koltuk seçmeyi pek severler tatlı kıçlarına

Loş ışıkta kitap okurlar hiçbir şey anlamadan 

Yağmur, güneş, kar tüm yolları sarsa da

Sadece kadrajlarındaki kadarından memnun olurlar 

Burun kıvırmayı pek severler 

Üstten bakmayı 

Ve unutmuşlardır işçi olduklarını 


Şehirleri niçin örgütlemeliyiz? 

Çünkü sırtlarında taşırlar plazalarını 

Bir ekrana hapsolup hiç durmadan çalışırlar 

Beton, bilişim, makine ve iletişim

Çağın tüm gereklilikleri onların eseridir 

Narin parmakları ile yaratır kimi 

Kimi yağlı ellerini daldırır sofrasına öğlenleyin 

Çöp karıştırabilirler ve kartonda uyuyanları da vardır 

Kuş tüyü diye çelik yaya on para sayanları da

Pek burjuva sanarak kendilerini 

güzel kokulu parfümleri ile dolanırlar bürolarında 

Hemen alt katlarında mavi yakalılar

Hangisi daha proleter 

Hepsi birbirinden beter 

Hepsi diğerinin bin katı proleter 

Sadece bilmezler 

Kavgayı kendi aralarında verip hiçbir yere varamazlar 

Büyük balığın midesindeki küçük balıklar 

Farklı boyutta olmalarına kanarak 

Bir kavgaya tutuşurlar 

Onlar İçin yazılmış bir Minibüs Şarkısı'yla 


Ve bu büyük balıklar

Köylülerin sığırlarından daha semizdir 

Cepleri tarlalarımızdan daha yeşil 

Şehirlimizden bile daha pahalı kokar gerçek kuş tüyünde yatarlar 

Elit olurlar lahmacuna havyar katmayacak kadar 

Ve ağızlarından çıkan her lafta acınası, mağdur, naçardırlar 

Onlar da zor durumdadır zam günü geldiğinde 

İnanın tatil yapmamışlardır senelerdir 

Hep aile olmaktan yanadırlar 

Asla taviz vermezler sadakalarından 

Yine bu büyük balıklar pek ilizyonisttirler 

İlmi ihaneti yalayıp yutmuş hatta sıçmıştırlar 

Ayırırlar seni, beni, ötekini, berikini 

Tek tek, acımasızca 

Kuruş kuruş 

Renk renk 

Cins cins 

Ve sonra avlarlar bir bir 

İşte bu yüzden insanlığı örgütlemeliyiz? 

Devrim olacak mı değil 

Dünden daha yakınız diyebilmek için 


Şükrü Erbaş ve Cemal Süreya'ya saygıyla