İnsanlık doğduğundan bugüne yaradılışın zıtlıklarıyla başa çıkmayı denedi. Bütün sırrın aslında burada kendini açık ettiğini bir nebze de olsa öğrendi. Zıtlıklar genel anlamda en büyükleriyle insan hayatının kaderini belirliyorlar. Mesela gülmek ve ağlamak, mesela sevmek ve nefret etmek ya da en büyük zıtlık olan ölüm soğukluğu ve duygunun sıcaklığı; bizler artık bunlarla sınanmaktan, bunların arasında gitgelller yaşamaktan bıktık! Keşke hiç gülmemek pahasına ağlamadan göçüp gidebilsek, keşke hepimizi Sisifos yapmak yerine hepimize Adem şansı tanınsaydı.