Sessizliğin en koyu vaktini bertaraf eden kuş naralarına kayar aklım.

Yüzümü kırbaçlayan rüzgar telaşlandırır yüreğimi.


Varlığı muamma bir bulut gibi, 

Düşlerin karanlığa sarıldığı bu izbe şehirde;

Kartallara yakışır sarp kayalıkların arasından ince, hummalı kış güneşi katılır gözlerime. 


Geçmiş yaşantıların yollarından geçer,

İplerin ucundaki kuklalar paslı sahnelerinde.


Bu izbe şehirde oturur bir köşeye, ufuk çizgisinde yürürüm diyar diyar. 

Kabul ede(meye)rek.