Bazı güzel duyguları kaldıramadığımı hissediyorum. Her gecenin ayazını hüznümle örtebilirken mutluluğu nasıl yaşayacağımı kestiremiyorum. Korku değil bu hep kaygılı biri olsam da güzelliklerden çekiniyorum. Güzel bir yiyeceğin zararlı olduğunu bilmek gibi.
Mutluluğun pişmanlık hissini ardından sürüklediğini düşünürken cesaretimi toparlayamıyorum. Doğrularım duygularımı savururken büyük bir sessizlikle izliyorum. İçimde bir şeyler kopuyor hissedebiliyorum. Benliğimin her zerresini kaybedene kadar buna devam etmek istemiyorum.
Yoksa benliğimin her zerresini kaybettiğimi sanarken bir yılan edasıyla kabuk mu değiştiriyorum, değişen koşullara adapte olurken daha güçlü olmak için... Kabuğumun daha parlak ve daha güçlü olacağına inanarak ama acı çekerek sıyrılıyorum bu benliğimden, acının bir tekamül getireceğini umut etmek "dayan" diyen irademe bir ışık oluyor sanki...