Ben bir eleştirmen değilim ama Didem'in en büyük sorunu farkındalıktı, yerdeki ottan uçan kuşa kadar her şeyin çok farkındaydı. Onu kahreden, bu düşüncelere mahkûm eden de bu oldu. Elbette bunu tetikleyen eylemler, olgular olmuştur ancak sorunu kendi içindeydi her zaman ve yapacak da bir şey yoktu. Böyle doğmuştu Didem ve böyle de devam etti. Hayatın bütün sertliğini o yumuşak dilinin altına saklamak onun için çok da zor değildi. Çünkü dışı gibi içi de zarif bir kadındı Didem.