Sudan berrak bir is kokusu var havada
Aldı sürükledi beni boyunca
Etrafı sarıp saran bir soba başında yalnız ikimiziz
Soyunmuşuz bütün pencereleri, karanlıkların içinde parlayan tek bir tek yıldıza
Teslim olmak değil bir asır beklenen nihai gibi
Bilmediğim ne varsa senden öğrendiğim
Bir genco güncesinde ilelebet gülümsemeyi
Uzak ormanlarda kestane avını
ve o kimsenin bilmediği
Yeşil sularına sonbahar düşmüş nehri
Nasıl taşlanır hala bilmiyorum
Dedim ya tüm bilmediklerim senden öğrendiklerim
Rastlantı değil
Can pahası gibi deli
Bu is mi beni alıp huzura koyan
Seni anımsatmaya vardığından mıdır
bilmem
Zira ölmüyor da hala vuruyorsa genzimden yüreğime
Kara kara
Aynı dizede birbirimize çarpmışız ne vakit ondandır
Göğüm , toprağım sende bilmelisin ki her yerdesin
Bir esirin gibi