çıkmıyorum kendimden dışarı uzun zamandır
ağaçtan yapıldım ben yakılacak yaştayım
gün sona erip okunacak mektup kalmayınca
bir tren geçiyor evin içinden yutkunuş yüklü
raylar cızırdıyor, içimin frekansı şaşkın.
hep aynı tenhalarda
en acımasız güzelliği ile uçuşuyor sessizlik
hiç durmadan yutkunan bu vaktin ortasında
akıp gidiyor bir şeyler
ulaşıyor
inkâr etmiyorum ibrahim
merhametinin olmayan iliğinden
kalbinin gizli çiçeğinden
ellerinin darbelerinden öperken
durmuyor hayat.
dilim isyankâr,
hafızam yeryüzünün en kalabalık caddesi
içim ise yirmi dokuz çeken şubatın yalnızlığı
ve ben az sonra bu parantezin içinden çıkıp
bazı uyduruk cümleler bırakacağım duvara
sonra bir karahindiba çiçeğine üfleyip
uçuşan tohumlarının arkasından gideceğim
kendimden çıkacağım ibrahim.
başlamak için yazmak
dünyanın en uzun dışarısıdır
birden gözleri kanlı atlarla doluyor
balkon, masa, oturma odası, kalem ve akşam.
dünya iyileşsin diye az da olsa
iyileşsin diye
ışığın dökülüşünü bekliyorum yazmaya.
bir de aralık gelmişse
aralık gözünü kırpmışsa
bir çocuk dalgınlıkla annesini düşürmüştür içinden aralığın gözünde
anneler mesleği intihar olan bir adamla evlidir
aralık sıradan bir yıl için çok tehlikeli
aralık açık ara önde gidiyor ölüler için.
bütün bunlar taşıma ruhsatsız silah işte.
kendimden çıktım ibrahim
dönemiyorum.
Songül Uslu
2023-12-17T19:29:01+03:00Yorumunuz şiirime ahenk oldu resmen. Çok teşekkür ederim sevgili Mirza hocam 💙
Mirza Şamil Sözal
2023-12-17T18:49:31+03:00Kaleminize yüreğinize sükûn ve kuvvet hocam..
Öyle güzel olmuş ki sanırsınız İbrahim’in kuşlarını serpmişler yollara.. Selâm ve hürmet ile