Söz verildi, fırtına dudaklarımı okuyandı;
"O gün geldiğinde soracaklar sana
Rahmine günah kıldığım yeminler mi?
Seni korkutan neydi karanlıkta?
Neden göremedin ışığım vardı da?
Neden karanlıkta bıraktın bedenimi?
Düşmanın kör nişancıydı da
*
Temmuzlar baharlar bırakmış diye şehri
Sana uzanan bütün yollar uzak, Tan;
Bir ihtirasın bir yanılgının bedeli
Vazgeçer mi hiç günler doğmaktan
Koca bir kesik kapamış diye seheri
Vazgeçer mi yüreğin kanlanmaktan
Kırgın yerlerim kuşattıysa tenini?
*
Rastlasaydım sana pazar yerlerim talandı
Deli vilayetlerim benimle aşık atardı
Öfkelerle kavmimin; dağlarına ağrın, sızın akardı
Sadakatim yüreğime kınalar çalar, ağlardı
Vazgeçseydim özlemimden gayrı sığmazdı bin derde
Bin derde zihnimden kül sağanakları yağardı
*
Beklerdim seni özlemim dinene kadar
Beklediğim gibi bunca zorlu zaman
Çünkü seherin ufkumda belirdiği vakit dar
Çünkü şeytanın biriktirdiği günler var
Her ikimiz için de ey öfkeli bedran
Her ikimiz için de şimdi çok uzak, Tan"
İstila söz aldı, fırtına rüzgâra yankılandı;
"Gölgemi bileklerinden bağlayan, susturun şu çelikleri
Çünkü hiçbir çekincesi yok kavminden insanın
Ahidden sonra hayatlar şeytanın atölyesi mi?
Ölümse sanki benim saltanatım
Ben omzundan doğruldum, parkasız yaşadım günlerimi
Yüzlerce yaşında bir ihtiyardım
Ama çok oldu yıldızlara değmeyeli, yazık ki
Çok oldu bunaltıcı vakitlerden geçeli
Bu hep böyledir, her sancının hesabını tutardım
*
Sessizdim önce ama fark ettim ki
Bağırdığımda dünyaları yaşadım
Bağırdığında seslerim uçurumlardan
Ve rüzgârlardan korktu
Fark ettim
Kayaları aşındırdı, yağmurlar yağdırdı
Okyanuslarla yıkandı
Fark ettim
Çünkü kulaklarında yankılandı
Düşlerimin dudaklarımdan ayrılığı vardı
Dilim, aklanmış zihnine kavgalar meyletti halkının
Nasırlandı öfkelerimi kuşanırken onların dimağı
*
Ben yazmayı küttâbından öğrendim
Alladım renkli tüylerle süsledim
Gelinlik giymiş harflerimi
Ayak bileklerinde künyecil inciler
Kirpiklerinde utangıç kuşları büyütmüş harflerimi
Seçmedim ben ülkeler, seçemedim
Belledim, bilirim unuturdum
Kavmini unuturdum vazgeçseydim
*
Mürekkebim bana kızgın dağların armağanı
Bulutlarından çaldığı yaman karlarımın
Kır atlarının nallarıyla ezilen kızıl mürekkebim
Ben yazmayı küttâbından öğrendim
Benim imzam cüretti
Kâğıdım cömertti
Kalemim korkusuzdu cerihanın sızlayışına
Sadakatle beklediği kavlayışına
*
Ama artık benden gayrı bir ses yankılanmaz
İşitilmez kavminin göğünde
Vurulsa da çetin taşlarına gayrı hatırlanmaz
Sesimin ulaştığı haşr toprakların sanki firdevs cenneti
Yazılarım her sancından bana kabuklar bıraktı
Bu her zaman böyle mi?
Sanki hiçbir çekincesi kalmadı insanın
Gölgemi bileklerinden dağlayan, uzak tutun çelikleri..."
Turkuaz
2021-06-12T09:59:29+03:00@serhat tepe @h.nihan @aylin balcı @reyhan polat @ayşenur akkuş @gül kurusu gönüldem çok teşekkür ediyoruz sizlere , çok mutlu ettiniz beni :) @seyfullah özalp çok tesekkür ediyorum :) ilk benti ikinci bentten sonra yazdım aslında ama ilk sıraya koydum ilk bent insanlarıyla konuşmak isteyen filozof ikinci bentte insanları ele geçirmiş bir istila devrini işlemeye çalıştım. İlk bentin zorlayıcılığına kalemim yenik düşmüş olabilir ben de ikinci bent kadar begenmedim yazarken aslında :) çok tesekkur ederim tekrardan :)
Gül Kurusu
2021-06-12T01:05:06+03:00Arkadaşlara bende katılıyorum. Böyle su gibi akıp gitti.
Seyfullah Özalp
2021-06-12T00:21:42+03:00İlk bentte beni iten bir şey var ama bulamadım ne olduğunu. Onun dışında iyiydi. Tebrikler 👌🏻
Ayşenur Akkuş
2021-06-12T00:06:56+03:00Şiir okuduğumu hissettim. Elinize sağlık :)
Reyhan Polat
2021-06-11T23:41:12+03:00Bölümler birbirinin ardından çok güzel aktı. Ses, ahenk de yerli yerindeydi. Ben de çok beğendim, ellerinize sağlık.
Aylin Balcı Çevik
2021-06-11T23:04:17+03:00Çok severek okudum, aktı gitti. Tebrikler...
H. Nihan
2021-06-11T22:10:47+03:00Gerçekten çok büyük bir keyifle okudum, kaleminize sağlık. Bundan sonra bol bol şiirlerinizi okumayı isterim. :)
Serhat Tepe
2021-06-11T22:02:42+03:00Çok güzel, güçlü, etkileyici bir şiirdi. Tebrik ederim, iyi ki yazmışsın.