Nerede yürüdüğümü bilmiyorum hatırlamıyorum her şey yabancı yol,

kaldırımlar, kaldırım kenarlarındaki çizgiler, ışıklar kapalı, gecenin karanlığına

gizlenmiş evler her şey ilk kez görüyorum.

Sokağın ilerisindeki ışık yavaş yavaş sönüp gidecek bir mum gibi yaklaştıkça

küçülmeye başlıyor, sessizlik kalbimin atışı, damarlarım da akan kanın akışını duyar

gibiyim. Bir ses geldi sanki evet ayak sesleri yavaş yavaş yaklaşıyor bana nefes alışı

hissediyorum bunu. Tanıdık bir koku adımlar bana yaklaştıkça koku sarıyor beni

biliyorum bu kokuyu. Sarıyor bedenimi koku sonra sokaktaki serin esintinin yerini

sıcak bir hava sarıyor bedenimle birlikte o koku. Arkamda dönemiyorum bakamıyorum

ona. Sarılıyor arkamdan, tanıdık bir sarılma kalbim bir anda duruyor onun eli kalbime

dokunur nefesim kesiliyor, onun kokusu onun dokunuşu bu. Zaman duruyor bir anda

sokağın sonundaki ışık parlıyor çoğalıyor ışık arttıkça daha sıkı sarılıyor bana dönmek

istiyorum ona yüzüne dokunmak istiyorum. Birden kokusu kayboluyor üşümeye

başlıyor donmak üzereyim sarılmıyor artık bana ışık sönüyor. Hep aynı böyle işte doktor hanım, hep bu rüyayı görüyorum, her gün bu

rüyayı görüyorum. Uyumak istemiyorum. Ama kokusunu özlüyorum uyuyorum, bana

dokunmasını özlüyorum uyuyorum. Sıcaklığını hissetmek istiyorum uyuyorum ama

hep böyle oluyor geliyor ve gidiyor, hep aynı rüya dayanamıyorum artık deliriyorum galiba doktor hanım delirmek üzereyim.

Sizin bu durum suçluluk duygusuna bağlı bir durum ama sevdiğiniz kadının ölümüyle sizin bir alakası yok tüm incelemeler yapıldı sizin bir kusurunuz yok ki arabanın mekanik bir sorunu varmış ve frenler tutmamış sizde ölebilirdiniz o kazada beyfendi. Kendinizi toparlamalısınız artık kaç yıl oldu.

Yapamıyorum bunu onu çok özlüyorum dayanamıyorum. Benim yüzümden

oldu o eski arabaya binmeseydik hiç bir şey olmayacaktı. O beni hiç kırmazdı.

O gün bana dedi bu arabayla gitmeyelim diye ama ben ısrar edince gittik ve işte şimdi

o yok. Ama yıllar oldu artık siz yeni bir yol çizmelisiniz beyfendi kendinize unutmak

çok zor evet ama unutmaya çalışın.

Unutamıyorum doktor hanım unutamıyorum yapamıyorum onu çok özlüyorum.

İşte dinlediniz komiserim bir hafta önce bana geldiğinde bu ses kaydını yapmıştım, her terapimde onun sesini kaydetmiştim. Son giderken de bana söz vermişti unutmaya çalışçam diye. Neden böyle bir şey yaptı.

Seninle tanıştığımız o günü hatırlıyor musun bana bakıp gülümseyişini benim arabadan düşmemi, kaç insan arabadan inerken düşer deme ben düştüm işte düşerken aslında senin güzel yumuşak kalbine düşmüşüm. Bir melek gibi bana yaklaşman elini uzatıp ayağa kalkmama yardım etmen.

Aslında cehennemde olan beni çekip çıkarmanmış. O günden sonra hiç bırakmadın

ellerimi gözlerin gözlerimdeydi kokun o gün bedenimi sarmıştı işte sıcaklığın. Biliyor musun o gün arabaya binerken üşüdüm ben temmuzun ortasın da üşüdüm ben

ama sana söyleyemedim bunu. Gideceğini anlamıştım zaten bakışların dokunman

kokun uzaklaşmıştı benden. Şimdi sana geliyorum işte çünkü kokun olmadan yürüyemiyorum ben, nefes

alamıyorum ben, uyuyamıyorum ben hadi al beni kucağına yine tut elimi bırakma artık

dayanamıyorum ben. Böyle bir mektup çıktı üzerinden doktor hanım. Haftalardır cesedine ulaşamadık gerçekten sevdiği kadın bir melekti galiba gelip onu uçurumun kenarından alıp götürdü mü. Kim bilir memur bey belki de öyledir inşallah kavuşmuştur sevdiği kadına.