Okuduğum ilk Sandor Marai kitabı olmasının yanında sanırım Macar edebiyatından bir esere de ilk kez dikkat verişim oldu.
Kitabı kapağına ya da ismine göre yargılamak adetim değildir, bana kalırsa olmamalıdır da ama isim ve kapağa bakınca yer yer eğlenceli bir anlatım beklediğimi itiraf ediyorum.
Kitap üç bölümden oluşuyor. Önce hanımefendi olarak ifade edilen Ilonka açısından okuyoruz olan biteni. Eşinin kendisini değil, başka bir kadını üstelik çok uzun zamandır sevdiğini anlayan, üstelik bebeğini kaybetmiş bir kadın Ilonka.
İkinci bölümde hikayeyi Ilonka'nın kocası anlatıyor. İlk bölümde okuduğumuz bazı şeylerin aslında öyle olmadığını görüyor, burjuvalığın yılmaz savunucusu bu adama acımaya başlıyorsunuz.
Üçüncü bölümde kitaba adını veren Judit sahneye çıkıyor ve her şeyi açığa çıkarıyor.
Çevirisi, Esen Tezel tarafından yapılan kitap bir yandan ilk büyük savaşın travmasını hala yaşayan, diğer yandan yeni bir büyük savaşa ilerleyen bir zaman diliminin ruhu ile yazılmış.