"biraz dağınık buralar, tam arınırken yakalandım kusura bakmayın.

buyrun oturun, ayakta kaldınız.

şöyle kenardan yürüyün, topuklarınız kanamasın."

...

kağıt kalem elimde uzun bi' yapılacaklar listesine hazırlanıyorum saatlerdir. daha madde başında takıldım, benim sıralamaya dair sıkıntılarım var. zihnimle sol kaburgamın savaşını izlerken her şeyi unutmaktan korkuyorum. savaş içimdeyken kazanmanın tek yolu barışı sağlamak. zira birinden biri kazanırsa kaybeden ben olacağım. bilmiyorsunuz, benim kaybettiğim yerde siz de kaybedeceksiniz. oturduğunuz koltuk, kolunuzun altındaki kırlent, sigaranızı koyduğunuz küllük, hepsi savaş alanında ve savaşlar masumları ıskalamaz.

bana biraz müsaade edin, bileklerim fazlasıyla çürük kafamı toplayamıyorum.

bünyemin zaafıdır, veremi atlatır da soğuk algınlığından ölür.