Bu gökyüzünün altında
Saygılı bir yüz
Kaygılı bir güz var
Patlamış bir dikiş gibi
Bedenden sökülür ruhlar
Ve kadınlar
Yolları
Sarhoş adımlar
Dudaklar çatlar
Öpülmekten
Dört duvar arasında
Çatı katında
Deniz kenarında
Ama en çok
Cadde ortalarında
Çocukluk sallanır durur
Pileli eteklerin uçlarında
Hayallerini sıkıca bağlamış biri
Salmış tepesindeki at kuyruğuna
İpek dokusu, şeker kokusu
Güneş yanığı, Harbiye dolmuşu
Ve çoğu zaman kemikler kırılır
Sevilmekten
Bu yeryüzünün üstünde
Ölü yıldızlar var
Mavi bulutların hakkı
Şimşekten çakma ağıtlar
Aydan bir tabut
Dizden bir yara
İçinde ben, içinde sen