İsmet diye biri beni soruyormuş.
Kim olduğumu.
Kimleri okuduğumu.
Neler yazdığımı sormuş.
Beni,
Hiç gerçek bir savaş görüp görmediğimi.
İhtilalin metotlarını bilip bilmediğimi.
Devrimi düşleyip düşlemediğimi merak ediyormuş.
İnsanı nasıl yorumluyormuşum.
Aşka inanıyor muymuşum?
Düş gücü neymiş benim için.
Hiç karda uyumuş muyum öğrenmek istiyormuş.
Askeri cunta almış mı hiç beni.
Günlerce sorgulamış mı?
Çözülmüş müyüm onlara.
Ya da faşistlerden miymişim ben de
Bilmiyormuş
Tren garında fark etmiş miyim o casusu
Devlet sırrı seçebilmiş miyim yaşamak adına
Hiç okumuş muyum şiirlerini
Hiç öldürmek istemiş miyim onu
‘Birinin başka birine ait olması ne aptalca.
Mesela o, bana değil sanata ve şiire aitti’ dediğim kadını merak ediyormuş
Bir tanrım var mı diye soruyormuş
Sonbaharı bekler miymişim onun gibi
Hiç benzin içmiş miyim
Haç takmış mıyım boynuma
Kaç yıldır sigara içiyormuşum
Merak ediyormuş beni İsmet
İsa’yı, Malcolm X’i, Büyük İskender’i, Camus’yu, Mevlana’yı ve Sartre’ı merak ettiği gibi
Onlar gibi Yuhanna’yı hiç görmüş müyüm
Ne kadar içebildiğimi düşünüyormuş İsmet
Kaç kere intihar düşüncesini irdelediğimi
İnanmayı tercih ettiğim yalanları
En çok ıstakoz yediğimi düşünüyormuş
Belki demiş
Asar kendini bir sabah, sonu görünmeyen bir kuyunun başında
Ya da kutsar ellerini ve ölene kadar şarap yapar
Neden seviyor bu şehri
Ne kaybetti de yazıyor
Onu ensesinden tutan ne
Doğduğu yere ne kadar uzak
Neden nefret ediyor bu şehirden
Yazarak neyi bulmaya çalışıyor
Neden hep arkasında gözü
Öleceği yere ne kadar uzak
Melis Yüksel
2022-08-01T00:38:08+03:00Böyle isimlerin yer aldığı hikayeleşmiş şiirleri ayrı seviyorum, kalemine sağlık.