Ve en son ağlayarak kollarında buluyorum kendimi 

Sanki anlamsızlığın içinde bir anlam bulmuş gibi 

Misal yıkanışı bir güvercinin yağmurda 

Ya da körpe bir fidenin filizlenişi 

Oturup ıssız bir intihar bankında 

Seni izliyorum 

Limansız bir geminin kendine bir liman buluşu diyorum adına 

Henüz söylenmemiş ve hatta hiç söylenmeyecek bir takım sözlerin boğazlarda düğümlenişi 

Bir sarhoşun son kadehi 

Ya da yazın son güneşi 

Güzel bir günün bitişi 

Hayattan kaçarken ben yine 

Hayata koşuyorum 

Biraz Dostoyevski biraz kafka biraz camustan söz ediyorum söz aralarında 

Çekilmez bir hayatın çekilmez olduğunu yazdıkları için hayatın darağacına kurban gitmişler biliyorum

Konuşurken sesimin duyulmasından korkuyorum 

Sevildiğimi zannederken aslında hiç sevilmemişliğin verdiği boşlukta 

Ben bazen kayboluyorum 

Gidenlerin gelmediği bir yer burası diyorum 

Boş çay bardaklarına bir daha aynı dudakların rast gelmemesi misal, ya da aynı ellerin aynı kombinasyonda tekrar birleşmemesi 

Oturdum bir intihar bankında seni izliyorum 

Yüzyılda bir gelir böylesi