İstanbul stresli ve zalim diye küfrederler, fakat telaşla koşturan yığın yığın insanlar, şehrin 4'te 3'ünü hayatı boyunca belki görmemiştir bile...Bu durum "bülbülün altın kafeste yaşayıp, ah memleketim, köyüm" demesinden ibarettir. İnsanlar, ağzında bal dolu bir kaşığı dökmeden, güzel bir resim sergisinde yürür gibiler; tablolar, resimler önemsizdir, yeter ki bir parmak bal dökülmesin diye gezerler. Sözün özü, elindekinin kıymetini bilmeyene, elindeki ağır gelir.